Atatürk ve Bolu
Bolu - Mustafa Kemal Paşa ilişkileri, Erzurum Kongresi sırasında başladı. 23 Temmuz 1919'da Erzurum'da, 4 Eylül 1919'da Sivas'taki milli kongreler, bunlara ait metinler, telgraf yolu ile Bolu Mutasarrıflığı'na ulaştırıldı. Hey'et-i Temsiliye Başkanı olarak, Sivas'tan bir çok talimat, Mutasarrıf Ali Haydar Bey'e, Müdafaa-ı Hukuk Cemiyeti'ne iletilmiştir. Damat Ferit Paşa Hükümeti ile bağlantının kesilmesi de M. Kemal Paşa'nın isteği üzerine gerçekleştirilmiştir.
Ayrıca, Dertli Gazetesi ve asayişle ilgili dilekler de Sivas'ta M. Kemal Paşa'ya duyurulmuştur. Bolu ile Adapazarı arasındaki Akyazı'da meydana gelen başkaldırma esnasında; İzmit, Adapazarı, Düzce ve Bolu yöneticilerinin sık sık dikkati çekilmiştir. Mutasarrıf Ali Haydar - M. Kemal Paşa görüşmeleri de, 1920 yılı içinde devam etmiştir. Sonraki Mutasarrıf Halil Bey de Bolu - Ankara ilişkilerini titizlikle ve zaman kaybetmeksizin devam ettirmiştir.
1921 - 1922 yılında, Bolu - M. Kemal teması yine tel görüşmeleri yolu ile sürdürülmüştür. Türkoğlu Gazetesi'nde yer alan bu haberler şöyledir:
"Gazilik ve mareşallik ünvan ve rutbelerinin tevcihi üzerine, Bolu Gençler Birliği Riyaseti tarafından Başkumandan Gazi Mustafa Kemal Paşa Hazretlerine hitaben çekilen tebrik telgrafnamesine cevaben Müşarünileyh Hazretleri tarafından şeref-varit telgrafname
sureti ber-vech-i zır derc-i sütun mefaharet olunur:
Bolu Gençler Birliği Riyasetine,
Tebriklerinize samimane teşekkür ederim.
28.09.1921
T.B.M.M. Reisi ve Başkumandan M. Kemal"
İSTİKLAL MARŞI Korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak; Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak. O benim milletimin yıldızıdır, parlayacak; O benimdir, o benim milletimindir ancak. Çatma, kurban olayım, çehreni ey nazlı hilal! Kahraman ırkıma bir gül! Ne bu şiddet, bu celal? Sana olmaz dökülen kanlarımız sonra helal... Hakkıdır, hakk'a tapan, milletimin istiklal! Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım. Hangi çılgın bana zincir vuracakmış? Şaşarım! Kükremiş sel gibiyim, bendimi çiğner, aşarım. Yırtarım dağları, enginlere sığmam, taşarım. Garbın afakını sarmışsa çelik zırhlı duvar, Benim iman dolu göğsüm gibi serhaddim var. Ulusun, korkma! Nasıl böyle bir imanı boğar, 'Medeniyet!' dediğin tek dişi kalmış canavar? Arkadaş! Yurduma alçakları uğratma, sakın. Siper et gövdeni, dursun bu hayasızca akın. Doğacaktır sana va'dettiği günler hakk'ın... Kim bilir, belki yarın, belki yarından da yakın. Bastığın yerleri 'toprak!' diyerek geçme, tanı: Düşün altında binlerce kefensiz yatanı. Sen şehit oğlusun, incitme, yazıktır, atanı: Verme, dünyaları alsan da, bu cennet vatanı. Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki feda? Şuheda fışkıracak toprağı sıksan, şuheda! Canı, cananı, bütün varımı alsın da hüda, Etmesin tek vatanımdan beni dünyada cüda. Ruhumun senden, ilahi, şudur ancak emeli: Değmesin mabedimin göğsüne namahrem eli. Bu ezanlar-ki şahadetleri dinin temeli, Ebedi yurdumun üstünde benim inlemeli. O zaman vecd ile bin secde eder -varsa- taşım, Her cerihamdan, ilahi, boşanıp kanlı yaşım, Fışkırır ruh-i mücerred gibi yerden na'şım; O zaman yükselerek arşa değer belki başım. Dalgalan sen de şafaklar gibi ey şanlı hilal! Olsun artık dökülen kanlarımın hepsi helal. Ebediyen sana yok, ırkıma yok izmihlal: Hakkıdır, hür yaşamış, bayrağımın hürriyet; Hakkıdır, hakk'a tapan, milletimin istiklal! Mehmet Akif Ersoy kuzfindiklimeto14.tr.gg
Korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak; Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak. O benim milletimin yıldızıdır, parlayacak; O benimdir, o benim milletimindir ancak. Çatma, kurban olayım, çehreni ey nazlı hilal! Kahraman ırkıma bir gül! Ne bu şiddet, bu celal? Sana olmaz dökülen kanlarımız sonra helal... Hakkıdır, hakk'a tapan, milletimin istiklal! Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım. Hangi çılgın bana zincir vuracakmış? Şaşarım! Kükremiş sel gibiyim, bendimi çiğner, aşarım. Yırtarım dağları, enginlere sığmam, taşarım. Garbın afakını sarmışsa çelik zırhlı duvar, Benim iman dolu göğsüm gibi serhaddim var. Ulusun, korkma! Nasıl böyle bir imanı boğar, 'Medeniyet!' dediğin tek dişi kalmış canavar? Arkadaş! Yurduma alçakları uğratma, sakın. Siper et gövdeni, dursun bu hayasızca akın. Doğacaktır sana va'dettiği günler hakk'ın... Kim bilir, belki yarın, belki yarından da yakın. Bastığın yerleri 'toprak!' diyerek geçme, tanı: Düşün altında binlerce kefensiz yatanı. Sen şehit oğlusun, incitme, yazıktır, atanı: Verme, dünyaları alsan da, bu cennet vatanı. Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki feda? Şuheda fışkıracak toprağı sıksan, şuheda! Canı, cananı, bütün varımı alsın da hüda, Etmesin tek vatanımdan beni dünyada cüda. Ruhumun senden, ilahi, şudur ancak emeli: Değmesin mabedimin göğsüne namahrem eli. Bu ezanlar-ki şahadetleri dinin temeli, Ebedi yurdumun üstünde benim inlemeli. O zaman vecd ile bin secde eder -varsa- taşım, Her cerihamdan, ilahi, boşanıp kanlı yaşım, Fışkırır ruh-i mücerred gibi yerden na'şım; O zaman yükselerek arşa değer belki başım. Dalgalan sen de şafaklar gibi ey şanlı hilal! Olsun artık dökülen kanlarımın hepsi helal. Ebediyen sana yok, ırkıma yok izmihlal: Hakkıdır, hür yaşamış, bayrağımın hürriyet; Hakkıdır, hakk'a tapan, milletimin istiklal!Mehmet Akif Ersoy
TÜRKİYE PLAKALARI
01 ADANA 02 ADIYAMAN 03 AFYON 04 AĞRI 05 AMASYA 06 ANKARA 07 ANTALYA 08 ARTVİN 09 AYDIN 10 BALIKESİR 11 BİLECİK 12 BİNGÖL 13 BİTLİS 14 BOLU 15 BURDUR 16 BURSA 17 ÇANAKKALE 18 ÇANKIRI 19 ÇORUM 20 DENİZLİ 21 DİYARBAKIR 22 EDİRNE 23 ELAZIĞ 24 ERZİNCAN 25 ERZURUM 26 ESKİŞEHİR 27 GAZİANTEP 28 GİRESUN 29 GÜMÜŞHANE 30 HAKKARİ 31 HATAY 32 ISPARTA 33 İÇEL 34 İSTANBUL 35 İZMİR 36 KARS 37 KASTAMONU 38 KAYSERİ 39 KIRKLARELİ 40 KIRŞEHİR 41 KOCAELİ 42 KONYA 43 KÜTAHYA 44 MALATYA 45 MANİSA 46 KAHRAMANMARAŞ 47 MARDİN 48 MUĞLA 49 MUŞ 50 NEVŞEHİR 51 NİĞDE 52 ORDU 53 RİZE 54 SAKARYA 55 SAMSUN 56 SİİRT 57 SİNOP 58 SİVAS 59 TEKİRDAĞ 60 TOKAT 61 TRABZON 62 TUNCELİ 63 ŞANLIURFA 64 UŞAK 65 VAN 66 YOZGAT 67 ZONGULDAK 68 AKSARAY 69 BAYBURT 70 KARAMAN 71 KIRIKKALE 72 BATMAN 73 ŞIRNAK 74 BARTIN 75 ARDAHAN 76 IĞDIR 77 YALOVA 78 KARABÜK 79 KİLİS 80 OSMANİYE 81 DÜZCE
Ücretsiz Online Ziyaretci Sayaci
İSİMLER SÖZLÜĞÜ